İlk yazımda sizlere Rize yolculuğumda ki anılarımdan, gezip gördüğüm yerlerden, nerede kaldığımdan bahsetmek istiyorum. Tabi bunların hepsini tek yazıya sığdırmak biraz güç ve uzun olur, o yüzden kısım kısım anlatmak çok daha mantıklı olur diye düşünüyorum.
Bursa'dan Rize'ye yolculuk otobüs ile 18-19 saat sürüyor.
Evet biraz uzun özellikle yol sevmeyenlere bitmek bilmez bir çile, benim de en
uzun yolculuğum bu oldu şimdiye kadar hayatımda. Bir taraflarınız ağarıyor
otura otura. Lakin yol akıp gidiyor, Samsun'dan itibaren sahil yolu muhteşem
güzelliğiyle sizleri büyülüyor ve uzun yolu unutup gidiyorsunuz. Bir
yağmur delisi olarak Türkiye'nin en çok yağmur alan şehrine gitmek beni daha da
heyecanlandırıyordu. Acaba ne farkı var, yağmur işte başka nasıl yağabilir ki
diye soruyordum kendi kendime. Rize'ye ilk girişimizle birlikte yağmurun
başlaması bir oldu. Otobüsten iner inmez de farkın ne olduğunu deneyimlemiş
oldum ve baştan aşağı ıslanmam üç buçuk dakika falan sürdü.
Rize'nin muhteşem ilçesi Ardeşen'de Öğretmen Evi'nde
konakladım iki gece boyunca ve mükemmel bir manzaraya sahiptim. Aşırı yağmurdan
dolayı dereler toprakları alıp götürüyor, deniz kahverengi oluyor ama yağmur ve
deniz kokusunun en güzel hallerini kokladım orada. Düşünsenize sabah
kalkıyorsunuz ve karşınızda bütün görkemiyle uçsuz bucaksız bir Karadeniz.
Yazdıkça özlüyorum yeminle.
Bir sonraki yazımda gitmesi bir hayli çaba isteyen Pokut Yaylası'ndan bahsedeceğim, bitirmeden evvel Şevval Sam'dan Hey Gidi Karadeniz 'i buraya bırakıyorum, görüşmek üzere.
Bir sonraki yazımda gitmesi bir hayli çaba isteyen Pokut Yaylası'ndan bahsedeceğim, bitirmeden evvel Şevval Sam'dan Hey Gidi Karadeniz 'i buraya bırakıyorum, görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder