Pokut Yaylası'ndan sonra ki durağımız ise görkemli duruşuyla Zilkale, Bizans döneminde yapılan sonrasında ise Osmanlı
yönetimine geçen, sarp kayalıklar üzerine kurulu çetin bir kale. Tepe
noktalarına çıktığınızda yemyeşil bir vadinin en güzel mevkiine yapılmış
olduğunu göreceksiniz. Yükseklere çıkmanın ve kendini sert
esen rüzgara bırakmanın keyfi paha biçilemez. Görkemi ile insanları içine çeken bir yapıya sahip, içide bir o kadar heyecan verici.
Doğası tüm Rize'de olduğu gibi yeşilin binbir tonuna sahip.
Kaleye giriş 2.5 TL, kalenin etrafında da hediyelik eşya
satanlar ve bir cafe&restoran mevcut, biz kafelere girmedik fakat dileyenler vadiyi
seyretmenin tadını oradan da çıkartabilirler. Zilkale ayrıca Palovit
Şelalesinin yolu üzerinde, Kaleyi geçtikten sonra 5-6 dakika sürüyor şelaleye
varmanız.
Mevsiminden midir bilmiyorum, hırçın akıyordu Karadeniz'in
şelalesi. Yukarıda olmamıza rağmen yere
düşen su tanecikleri bizi ıslatmaya devam etti. Şelaleye gidiş daha önce
görmediğim bir şekilde yapılmış. Asma bir köprü şelalenin tam üstüne sağlam bir
şekilde kurulmuş. İlk bakışta köprü korkuttu fakat sağlam yapmışlar köprüyü :).
Zilkaleye ve Palovit'e gitmek için yine aracınızın olması şart fakat yollar kötü değil. Yazımı bitirmeden önce buraya Karmate - Nayino'yu bırakıyorum. Bir sonra ki yazımda muhteşem bir doğa güzelliği olan Artvin/Borçka-Karagöl'ü yazacağım. Görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder